21 Eylül 2010 Salı

gökyüzü senin evin

insan umudunu kaybederse yaşamayaz derdim ben hep başkalarına.
şimdi ise ben kaybettim umudumu.
arıyorum günlerdir.
her yere baktım. bira şişelerinin diplerine dahi.
en çok da onlara baktım...

gözlerimi kapatıyorum, başım ağır geliyor boynuma.
nasıl bir iradeyle ayakta kaldığımı bilmiyorum. sadece yaşıyorum, yürüyorum, içiyorum ve yazıyorum.
sadece.

kendi coğrafyamda yolumu kaybettim.
kalbimin çıkışını aradım, bulamadım.
odalarımda kayboldum. insan kendini tamamiyle tanıdığını düşünürken hiç keşfetmediği odaları olduğunu görünce şaşırıyor doğrusu.

hayır, hayır.
insan, yüzleşmek istemediği şeylerle yüzleşince yaşıyor o yıkımı, zorluğu.

****

görüşümdeki her şey donuyor, buz kesiyor.
bir ben kalıyorum orda, ortada.

hayatı bulanık yaşamak kötü.
net olmalı bazı şeyler.
ya var, ya yok.

var. yok.

sen var mısın ki diye soruyor iç ses.
ben varım diyorum. ben varım ve hep olacağım!

dönüp bakıyorum aynaya. henüz ölmedi ruhum.
hayır, içimde hala sevgi var benim.
çokça hem de!

belki de bir insanı ayakta tutan sevme yetisidir. o an sevmesidir.
belki de aşktır.

****

çocuğum henüz.
10 yaşında ya varım ya yokum.
eriği çok seviyorum. karşı komşunun erik ağacı benim için bir maden adeta.
gidiyorum habersiz ağacın yanına.
en yakınındaki eriğe ulaşmaya çalışıyorum.
boyum yetişmiyor, kısa kalıyorum.

zıplıyorum, yine olmuyor.
parmaklarımın ucuyla bile dokunamıyorum.

fakat o eriğin orda olduğunu biliyorum.
boyum uzadığında rahat rahat çıkıp alabileceğimi düşünüyorum.
tabii ki eğer o ağaç hala oradaysa...

****

saplantılı bir aşka dönüşüyor benim aşkım. farkına varıyorum. bu güzel.
taşınıyorum ben.
her yerden.
kendimden gidiyorum ben.
senin için.
seni daha çabuk unutabilmek için.
rahatsız etmemek için belki de seni.
yapıyorum bunu.
yapacağım.
sırayla her şey...

yanıyorum aslında ben.
küllerim savruluyor dört bir yana.
yine.
boş yere yanmadığımı biliyorum ama.

değer.
her şey değer.
gözyaşlarım da, emeklerim de, tek başıma büyütmeye çalıştığım sevgim de.
her şey.
değer.

sahi, "o"nun için gözyaşı akıtmayacağız da kimin için akıtacağız?

****

seviyorum.
çok.
çok seviyorum.
belki de hatayı çok sevmekte yapıyorum?

-çok sevdin de ne oldu? diyor iç ses.
-hiç bir şey. diyorum. başka bir diyeceğim yok.
ne olabilir ki?!

seviyorum.
ben hep seviyorum.
hep geri plana atılan ve hep parçalanan taraf oluyorum.

değer.
her şey!

****

sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder