23 Aralık 2010 Perşembe

uykusuzum, hala, sen rahat uyu diye

-kar topuyla vurdun beni, kar yaktı yüzümü. bekledim, bana bakmaya gelmedin. kaçtım, yatağıma gelim, rüyalara dalmak üzereyken tuttun belimden, gözlerimden kar yanağına baktın.

+kar yağdırdın saçlarıma. dur dedin, durdu beyazlar. sus dedin, mızmızlanmadan hisset beni dedin, yanaklarının kızarıklığını yanağımda hissettim. bak dedin bana, ne görüyorsun bu yaşlı yüzde dedin. kendimi dedim. sustun, cevap veremedin.

-sıcak şimdi burası, ellerim kalbinde. gözlerim baktığın yerde. unuttuğun kokusu saçlarımın yakında, üşüyen kirpiklerime sarıl ki gözyaşlarım sensiz akmasın.

+soğuk şimdi kalbim, ısıtılmayı bekleyen ufacık bir kedi gibi, sevgine muhtaç. gözlerim gözlerinde, ellerim dudaklarında, sadece sus ve bana bak diyor. kaybettiğim mutluluğu kazanmışken tekrar, alma bende diyor sana, hayranlıkla.

-dudaklarımın gülümseyen kıvrımı, değerim olan adam, mutlu ol ki rüyalarım mavi olsun, ellerin dudağımdayken uyumalısın, sarıp sarmalayıp rüyalara göndermelisin beni.

+dudaklarımdaki heyecan, gözlerimdeki ışıltı. mutluluğun tanımı ve yegane anlamı. sarıp sarmaladım seni sevgimle. gözlerinin perdesi aralansın, rüyalarında beni gör diye. susuzluğumun çaresi, vücudumda dolaşan kan; rüyalarının bekçisiyim, uykusuzum, sen rahat uyuyabilesin diye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder